25 Kuruşluk Kitap

• Yayın Hakkında
• Özellikler
• Yorumlar
• İlave Dosyalar
• Satış/Tedarik

Kapat

---

  25 Kuruşluk Kitap, grafik tasarımcı Uğurcan Ataoğlunun sektörde geçirdiği 25 yılın özeti
  
  Reklamcılığa adım attığı ilk ajanstan, kurucu ortaklığını yaptığı ve hala kreatif direktörlüğünü yürüttüğü ajansı Alametifarikaya kadar süren kariyeri boyunca içinde yer aldığı tüm reklam işlerinin ve diğer projelerin kağıt üstündeki sergisi. Kitap, işlerin görsellerinin yanısıra o süreçte yaşananlara dair anekdotlar ve diyaloglarla projede yer alan diğer çalışma arkadaşlarının da izini sürüyor. Bugün çoğu hatırlanmayan fakat yapıldığı yıllarda hepimizin aklında, ağzında, kulağında yer etmiş ve farkettirmeden Türkiyenin bugünkü hafızasının önemli bir bölümünü oluşturmuş bu işler, 724 sayfada bir araya gelerek, sektörün arşiv ihtiyacını da önemli ölçüde gideriyor. Kitapta Turkcell, Garanti Bankası, Türk Hava Yolları, Beymen, Mudo, Efe Rakı, Sertab Erener, Elif Şafak, Nil Karaibrahimgil, Mazhar Alanson gibi bazıları bugün Türkiyenin en önemli değerleri haline gelmiş, bazılarıysa artık hayatta olmayan markalar için hazırlanmış kurumsal kimlik çalışmaları, logo, ilan, afiş, illüstrasyon, kapak ve albüm tasarımları var. Kitabın sonundaki From: Uğurcan Ataoğlu / To: Allusers başlıklı bölüm, kendi başına bir kitap gibi okunabilir. Reklamcıların ajanslardaki gündelik dünyası, kendi aralarındaki diyalogları, krizleri, eğlenceleri her zaman merak konusudur. Bu bölümde, Uğurcan Ataoğlunun 25 yıllık ajans hayatı boyunca çalışma arkadaşlarına yazdığı ajans içi maillerin şaşırtıcı olanlarından bir derleme yapılmış.
  
  Kitabın en öne çıkan tarafı tasarımı. Ataoğlu, hayatını, aklını adadığı onca çalışmanın ortasına hiç düşünmeden koca bir delik açmış. Bu delik, egoya hükmedebilmek ve 25 yıl da geçse 25 kuruşluk iş yapmamış gibi hissetmeye devam etmek için herkes kadar kendine de bir hatırlatma. Çünkü tüm bu işler kendilerini var edebilmek için, onları yapanların aklında, fikrinde, hayatlarında delikler açıyor. Yine de ne yapılan işler ne de onları yapanlar hiçbir zaman tam anlamıyla tamamlanamıyor.